Gaziantep Çevresine Mahsus Yer İsimleri:
Karacaoğlan'ın şiirlerinde Anadolu'nun birçok yerinin ismi geçmektedir. Şairin bazen Mısır, Trablus, Hama, Humus gibi Anadolu dışındaki yerlerden de bahsettiği görülür. Anadolu'nun Sivas, Er- 5- Cemil cahit Güzelbey, "Karacaoğlan", Sabah Gazetesi, Gaziantep, yıl 21, sayı: 6553, s.26- "İşte bu rivayetlerin karasızlığı ve müsbet bir vesikanın elde bulunmaması sebebiyle, şairimizin doğduğu yeri tesbitten vazgeçmek icap ediyor. Fakat buna mukabil bir taraftan yerli an'aneler, diğer taraftan ona isnat edilen manzumelerde sık sık geçen ve şairimizin içinde yaşadığı tabii ve içtimai muhiti gösteren kayıtlar, tasvirler, mecazlar, onun herhalde Anadolu'nun göçebe aşiret an'anelerine
yabancı olmayan ve Arap golleriyle de münasebeti bulunan cenup vilayetlerinden yetişmiş olduğunu açıktan açığa meydana koymaktadır. Eserlerinde sık sık tesadüf edilen giyim tabirleri -yani mahalli kıyafetler- bugün de Kilis ve Ayıntap havalisinde ve Cenup Türkmen aşiretleri arasında kullanılmaktadır.
"Fuad Köprülü, Türk Saz Şairleri, Milli Kültür Yayınları, Ankara 1962, s.320-321.
zurum, Kayseri, Kırşehir gibi değişik yerlerinden bahsetmekle birlikte
büyük çoğunluğun Güney illerimize ait yerler olduğu görülür. Bunlar
arasında da Gaziantep'e mahsus olanlar çok fazladır. Müjgân
Cunbur'un tespit etmiş olduğu Karacaoğlan'ın şiirlerindeki yer isimlerinden
Gaziantep'e mahsus olanların üzerinde burada durmak istiyorum.
Antep: Ayıntap (Antep'in eski söylenişi) ve Antep olarak
geçmektedir. Altı yerde tesadüf olunmaktadır:
"Bir beni bendetmiş Şam'ı Haleb'i
Bir beni bendetmiş Mısır Anteb'i" s.88 (6)
* * *
"Gönül arzuluyor Antep ilini" s.112
* * *
"Bu gün konak yeri Nafak pınarı
Oradan Antep'in ili görünür" s.113
* * *
"Şu Antep ilinde Serv-i zamana" s.229
* * *
"Yörü bre yörü Antep illeri" s.248
"İçel'den, Antepten, Gürün'den beri
Acep gezsem mavi donlum varm'ola" s.352.
Araban: Gaziantep'in ilçelerindendir. Şehrin kuzeydoğusuna düşer.
"Irak derler Araban'ın ilini" s.157
"Araban ilinden bir çiçek sokun" s.229
Arkık: Gaziantep'in Oğuzeli yönünde bir köy ve akarsudur.
"Arkık'ta uğradım bir güzel kıza" s.113
(6) Bu bildirideki şiirler şu eserden alınmıştır: Müjgân Cumbur, "Karacaoğlan",
Milli Eğitim Basımevi, Ankara 1973, Birinci Baskı.
-98-
Bakıda: Gaziantep'in köylerindendir.
"Bakıda'nın çoktur kaşı karası" s.113.
Balıksuyu: Gaziantep'te bir pınardır, şimdi akmaz.
"Coşar Balıksuyu selli görünür" s.112.
Beşdeli: Antep suyu ile Sacur suyunun birleştiği yerdedir.
"Beşdeli'den akar Haleb'in suyu" s.113.
Beyler Çınarı: Kilis civarında bir yer adı.
"Sana derim sana Beyler Çınarı" s. 153.
Eğrikol: Gaziantep'in güneyinde bir yer adı.
"Eğrikol'da yem yedirem atıma, Gece
Eğrikol'da yatalım atım" s.146
Ergene Köyü: Gaziantep'in Oğuzeli tarafında bir köydür.
"Karacaoğlan der ki: Ergene köyü" s.113
Elbeyli (llbeyli): Barak ile Kilis arasında bir yer.
"Adana, llbeyli, Göksün, Tekir'i" s.351
Gedik: Gaziantep ile Nizip arasında bir yer.
"Şol Kemnun Gediği belli görünür" s.113
Hacımallı (Hacıman) : Gaziantep'in Yavuzeli tarafında bir köy.
"Hacıman ilinden bir gelin geldi Kendi Hacıman'da köleli
gelin" s.167
Karadağ:Gaziantep'le Urfa arasında, Araban yakınında bir dağdır.
Taşları siyah olduğu için Karadağ denilmektedir. "Ey Karadağ
melil melil kalasın" s.232
Kefendiz(Keferdiz): Şimdiki adı Sakçagözü. Adana yolu üzerinde,
Akyokuş civarında bir köy.
"Ağyar ırak derler, Kefendiz yakın
Gece Kefendiz'de yatalım atım" s.146
"Kefendiz'de Börklü Dede" s.292
-99-
KemnuırKilis yolunda bir köy ve vadinin adı.
"Şol Kemnun Gediği belli görünür" s.113
"Seyran'dan gelirken Kemnun Dağında" s.126
Kılcan: Gaziantep civarında bir köy.
"Kılcan derler şu köylerin sırası" s.113
Kırım: Gaziantep ile Kahramanmaraş arasında bir köy. "At
ile Kırım'ı aştıktan geri" s. 146
Melek köyü: Gaziantep'te bir köy.
"Melek köy garkolmuş güle nergise" s.113
Menevşe Yaylası: Gaziantep civarında.
"Menevşe Yaylanın Perçem Belini" s.157
Nafak: Gaziantep'in Oğuzeli yolu üzerinde bir köy.
"Bu gün konak yeri Nafak Pınarı" s.113
Rasaf: Gaziantep'in bir köyü.
"Rasaf söker benim göğsüm yarası" s.113
Sacur Suyu: Gaziantep'in Burç kasabası tarafında bir su, hâlâ akar.
"Yeşil ile dolu Sacur gölleri" s.229
Sargın (Sazgın): Gaziantep'in Oğuzeli tarafında, şimdiki havaalanı
civarında bir köy.
"Sargın'ın güzeli salınır bari" s.113
Suboğazı köyü: Gaziantep'in Yavuzeli yolu üzerinde bir köy. Yolu
boğaz üzerinden gittiği için bu adı almıştır.
"Suboğaz ilinden ettik bir sökün" s.229
- 100-
Tilbaşar: Gaziantep'in Oğuzeli ilçesinin güneydoğu yönünde bir köy
ve ovanın adı.
"Tilbaşar ilinde şol Ekiz suyu" s.113
Görülüyor ki Karacaoğlan'ın şiirlerinde Gaziantep ve çevresine
mahsus yer adları bir hayli fazladır. Şairimiz Gaziantep'in köylerini,
yaylalarını, akarsularını, dağlarını gayet iyi tanımaktadır. Buralarda
oldukça uzun bir süre kaldığı anlaşılmaktadır. Hatta şairimiz Gaziantep'ten
uzak kaldığı zaman burayı özlemektedir: "Gönül arzuluyor
Antep ilini".
Gaziantep'in, bilhassa Barak Ovası'ndaki köylerin güzelliğini,
köy kızlarını, onlarla maceralarını, sularının serinliğini, yaylalarının
yeşilliğini büyük bir sevgi ile anlatmıştır. Gaziantep'i İstanbul, Mısır
gibi hayali olarak anlatmamıştır. Son derece somut anlatmıştır. Denilebilir
ki şairimiz Gaziantep'i köy köy, dağ dağ bilmektedir, sevmektedir.
B-Gaziantep Yöresi Dil ve Söyleyiş Özellikleri:
Karacaoğlan'ın şiirlerinde Gaziantep yöresine ait dil ve söyleyiş
özellikleri de bulunmaktadır. Karacaoğlan'ın şiirlerini ağız
özelliklerine dikkat ederek veren bir baskısına rastlamadığım için
ancak birkaç belirgin örnekle bu hususu vurgulamak istiyorum:
"Zalim anan suya salmış yalınız" s.21:
Yalınız yöre ağzında yalnız, zalim, zalim kelimelerinin
söylenişidir.
"Yiğidin eyisi sözünden olur / Ağacın eyisi özünden olur" s.4 Eyi:
İyi kelimesinin söylenişi.
"Niçin beni atasına yandırdın" s.22
Ataş: Ateş kelimesinin yöredeki söylenişi.
- 101 -
"Viran ettin bahçam ile bağım / Domurcuk güllerim al deyi deyi"
s.33
Bahça: Bahçe, domurcuk: tomurcuk
"Annacımdan gelen güzel" s.264
Annaç: Yöre ağzında karşı taraf anlamında kullanılan bir kelimedir.
"Yuka olur ulu suyun geçeği" s.40
Yuka: Yöre ağzında ince, hafif anlamlarında kullanılan bir kelimedir.
İkimiz de bir göynekte dururuz" s.97
Göynek: Gömlek için kullanılır.
"Kumaş yüküm dost köyüne çezildi" s.24
Çezildi: Çözüldü.
Bu örnekleri çok daha fazla arttırmak mümkündür. Esasen Karacaoğlan'ın
şiirlerindeki dil ve anlatım özellikleri başlı başına bir
çalışma konusu olduğundan ben birkaç örnek vermekle yetineceğim.
Bir kişinin bir yöre ağzını kullanması için ya o yörenin insanı
olması gerekir ya da hayatının çok önemli bir bölümünü o havalide
geçirmiş olması gerekir. Karacaoğlan Gaziantep ağzını bilmekte ve
şiirlerinde kullanmaktadır.
C. Giyim-Kuşam ve Diğer Hususlar:
Karacaoğlan'ın şiirlerinde Halep, Şam, Yemen, Hama, Humus gibi
Arap memleketlerinin ismi çok geçmektedir. Bu da şairimizin bu
memleketler ile bağlantının kolay, ilişkinin çok olduğu bir ilimize
mensup olduğunu düşündürmektedir. Gaziantep, o vakitler Halep'e
bağlı idj, arada bugünkü sınır yoktu, Halep, Osmanlı'nın bir eyaleti
idi ve en fazla ilişkili olduğu şehir Gaziantep idi. Halen Gazianteplilerin
Halep'te, Haleplilerin Gaziantep'te yakınları bulunmaktadır. Ka-
- 102-
racaoğlan'ın Arap memleketlerine gldlş-geliş kolaylığı Gaziantep
dolayısı ile olmuştur.
Karacaoğlan'ın bir koşmasında "Hüsnü güzel ama aslı Ermeni"
(s. 12) mısraı geçmektedir. O yıllarda Gaziantep'te çok sayıda Ermeni
vardı. Ermeniler ile Türkler bazen komşu evlerde oturmakta idiler.
Karacaoğlan'ın şiirlerinde Gaziantep'e mahsus giyim-kuşam
özelliklerine de çok rastlanmaktadır: O yörede çok yaygın olan ve
yöreye mahsus olan kutnu zubun giymiş kızlardan bahseder:
"Kutnu zubun geyme dedim, geydin mi" s.16
"Kutnu zubun usul boya
Gey de salla benim için" s.262
Karacaoğlan'ın al önlüklü, kadife fesli, keten gömlekli kızları hâlâ
Barak Ovas'ında dolaşmaktadırlar:
"Başına vurunmuş kadife fesi" s.62 "Önü
al önlüklü yüzü peçeli" s.33 "Keten gömlek
geymiş kolu salmah" s.369 "Ayağına
geymiş telli yemeni" s.83 "Ak topuk
üstünde sandal tumanı Boğup gider bir
gözleri sürmeli" s.82
Yemeni, Gaziantep'te yapılan ve yörede giyilen bir çeşit ayakkabıdır.
Tuman ise kadınların kıyafetinin bir bölümü olup, bilek kısmı
büzmeli şalvardır.
Bu kızlar bazen de altın nalın giyerler, gümüş kemer takarlar:
"Yalın ayak yere basma/Geyin altun nalın dilber/" s.256
"Gümüş kemer ince bel ile oynar" s.161
- 103-
Antep ve havalisinde kızların, gelinlerin gözlerine sürme
çekerek, ellerine kına yakarak, saçlarını belik belik örerek
süslenmeleri adettir:
"İki eli boğum boğum kınalı/Karadır gözleri sürmeli değil" s.39
"Yıkılası şu dağların ardına/Aşıp gider bir gözleri sürmeli" s.226 "Ak
eline al kınalar yakarsın/Mor beliği kuluncuna dökersin" s.230
Gaziantep yöresinde bilhassa eski devirlerde başlık adeti vardı.
Başlık, yörede kalın olarak tabir edilir, kız evlendirilirken, kız
babasının erkek tarafından aldığı bir miktar paradır. Karacaoğlan'da
bu adete de rastlanmaktadır:
"Vermişler beş bini bin daha değer
Kesilmiş bahası alamıyorum" s.26
Gaziantep havalisinde Karacaoğlan'la ilgili olarak anlatılan
menkıbelerin (7) yanısıra halkın ağzında Karacaoğlan'a mahsus
olduğu söylenen bazı şiirler vardır. Bunlardan birisi Ali Rıza Yalman
tarafından Gaziantep-Kültür Dergisinde "Gaziantep'le Alâkadar Olan
Yedi Şair" başlıklı bir yazıda yayınlanmıştır. Karacaoğlan'la ilgili kitaplarda
rastlamadığım bu şiiri buraya alıyorum:
"Öğüt verdim yare öğüdüm tutmaz
Boyunun hayali gözümden gitmez
Ben yiğidi demir zencir zaptetmez
Yarin zülfünden özge bağm'olur
(7) Cemil Cahit Güzelbey'de üç menkıbe kayıtlıdır. Bkz. Cemil Cahit
Güzelbey, "Karacaoğlan" Gaziantep Sabah Gazetesi, Yıl 21, Sayı:
6552, 6553, 6554, s.2.
- 104-
Tutamadım ataların öğüdün
Meyvası olmaz servi ile söğüdün
Elleri göğsünde gerek yiğidin
Mağrur insan acep yiğitm'olur
Aşalım da karlı dağlar aşalım
Karlı dağlar koç yiğide yolm'olur
Dikiş tutmaz yaralarım sökülür
Aşk yarası çeken yiğit sağm'olur
Karacaoğlan der ki kalktım konmadan
Hiç korkmadım zina ile haramdan Bir
yiğit de ayrı düşse Sunadan Böyle
derde düşen insan sağm'olur
8.7.1929 yılında Kılavuz köyünde Velo Aşa'dan dinlenmiştir" (8)
Sonuç olarak Karacaoğlan'ın Gaziantep ili ile yakın ilgisi ortaya
çıkmaktadır. Karacaoğlan'ın şiirlerinde bol miktarda bulunan Gaziantep
havalisine mahsus yer isimleri, şairimizin bu çevreyi yakından
tanıyan tavrı, şehrin âdet ve geleneklerine ve vakıf olması ve nihayet
ağız özelliklerini dahi kullanıyor olması Gaziantepli olabileceğini
de düşündürmektedir. Ancak başta da söylediğim gibi
amacım Karacaoğlan'ın Gaziantepli olduğu iddia etmek değildir. Gaziantep'in
Karacaoğlan'a, Karacaoğlan'ın Gaziantep'e duyduğu
büyük sevgiyi, yakınlığı şiirlerinden ve hakkında söylenenlerden
çıkarmak suretiyle şairimizin hayatıyla ilgili gözden kaçan bazı hususları
tespit etmektir.
FAYDALANILAN KAYNAKLAR:
1- CUNBUR, Müjgân, Karacaoğlan, Millî Eğitim Basımevi, Ankara
1973
(8) Ali Rıza Yalman, "Gaziantep'le Alâkadar Olan Yedi Şair", Gaziantep-
Kültür Dergisi, Aralık 1966, Cilt:9, Sayı:275, s.108.
- 105-
7- GÜZELBEY, Cemil Cahit, KARACAOĞLAN, Gaziantep Sabah
Gazetesi, Yıl 21, Sayı: 6546-6556
8- KARAER, Mustafa Necati, Karacaoğlan, Kültür ve Turizm
Bakanlığı Yayınları, Ankara 1988
9- KÖPRÜLÜ, Fuad, Türk Saz Şairleri, Millî Kültür Yayınları, An
kara 1962
10-ÖZTELLİ, Cahit, Karacaoğlan, Bütün Şiirleri, Milliyet
Yayınları, İstanbul, 1970
11-YALMAN, Ali Rıza, "Gaziantep'le Alâkadar Olan Yedi Şair"-
Gaziantep-Kültür Dergisi, Aralık 1966. Cilt:9, Sayı:275,
s.108
ÇALIŞMANIN TAMAMINI BURADAN İNDİREBİLİRSİNİZ:
TIKLA İNDİR
Advertisement
Popüler Konular
- Namık Kemâl'in Şiir Anlayışı
- Ziya Paşa'nın Şiir Anlayışı
- Gündoğdu Marşı'nın Hikayesi
- Adı Bilinen İlk Türk Kadın Şair: Zeynep Hatun!
- Enver Paşa ve Atatürk'ün arası nasıldı?
- İlk Kadın Heykeltıraş; Sabiha Bengütaş
- Büyük Türk "Emir Timur" Hakkında Bilinmeyenler
- İttihat ve Terakki (Birlik ve İlerleme) Cemiyeti'nin Kuruluşu
- Nazi Almanyası'nda Bir Türk Kadın Ajan: Emine Adalet Pee!
- Menemen Olayı - (Mustafa Fehmi Kubilay)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder