Anadolu’nun 20. yüzyıldaki en büyük ozanı Ahmed Arif hakkında:
Gerçek adı Ahmet Önal’dır. 23 Nisan 1927 yılında Diyabakır’da doğmuştur. Şiirlerindeki o hasret duygusunu daha küçük yaşta annesini kaybettiğinde yaşamıştır. Çocukluk yılları Cumhuriyet’in de ilk yıllarıdır. O dönemde Doğu Anadolu’nun karışık durumundan kendisi de nasibini almıştır. Lise yıllarında şiir yazmaya başlamıştır. Lisede iyi bir edebiyat eğitimi almıştır. Behçet Necatigil’i , Ahmet Muhip Dıranas’ı, Nazım Hikmet’i okumuştur. Divan şiiri ve halk şiirini okumuştur. O yıllarda çok fazla şiir yazmıştır ama bugün o şiirlerinin hiçbiri yoktur.”Her biri bir kızda kaldı ya da poliste. Geri alamadım hiçbirinden. O şiirler çocukluğum olmayan fotoğraflarıydı.” Demiştir.
“33 Kurşun “ şiirini yazdığında liseyi yeni bitirmiştir. Bu şiir,katliama verilen bir tepkinin destansı bir metnidir. Yüreğim dolarak yazdım dediği bu şiiri Zülfü Livaneli ve Fikret Kızılok bestelemiş ve seslendirmiştir.Politik tavrı şiirlerinde karşımıza çıkar. İlk tutuklanması lise yıllarındadır.Yazdığı şiirler yüzünden tutuklanmıştır. İşkenceler görmüştür.
Birkaç yıl sonra yeniden göz altına alınmıştır. Bu kez durum çok daha ciddidir. Tabutluk diye adlandıralan yerde fiziksel ve psikolojik işkenceler görmüştür.
Harbiye Cezaevin’de iken babasını kaybetmiştir. “İçerde ” şiirini o dönemlerde yazmıştır.
Daha sonra baba ocağına sürgüne gönderilmiş. Sürgünde iken de yüreğinde aşk vardır. Ona “Kimin hasretinden prangalar eskittin ? Sorusu hep sorulmuştur. Bu sorunun cevabı ölümünden çok sonra ortaya çıkmıştır. Ünlü romancı Leyla Erbil’e idir bu hasret. Leyla Erbil’e aşk mektupları yazmıştır. Bu mektuplarda sadece duyguları değil sürgün yılları ve o dönemde yaşadığı sıkıntılar da ortaya konulmuştur. Ankara’ ya döndükten sonra mektuplaşmaları son bulmuştur. Leyla Erbil bu mektupları ömrünün son günlerine kadar özenle saklamıştır. Mektuplar, Leyla Erbil’in ömrünün son günlerinde kitap olarak yayımlanmasına karar vermesiyle ortaya çıkmıştır. Leyla Erbil bu kitabı görememiştir.
Onun şiirindeki hasret sadece aşka değildir. Asıl hasret düşlediği memleket sevdasınadır. Yazdığı “Adiloş Bebe” şiiri bunlardan biridir.( Cem Karaca seslendirmiştir.)
Yayımlanan tek şiir kitabı “Hasretinden Prangalar Eskittim”dir. Kitapta her biri başyapıt olan 18 şiir vardır. Bunlar; “Sevdan Beni , İçerde , Anadolu, Suskun, Akşam Erken İner Mapushaneye, Uy Havar ... ( Uy Havar’ı Ahmet Kaya seslendirmiştir.)
Şiirlerinin her bir dizesi kocaman anlam taşımaktadır. En özgün dizelerin şairidir. Bambaşka bir Türkçesi vardır. Şiirlerini kafasında yazan ve son sözcüğü koyduğunda kağıda döken bir şairdir. Sadece iki dize için 17 yıl beklemiştir. (Maviye, maviye çalar gözlerin- Cem Karaca seslendirmiş.)
Tek şiir kitabıyla koca bir şairdir. Kendi deyimiyle on tane kitap yazacağıma bir tane adam gibi yazdım demiştir. Üç kuşağa hitap edebilmiş bir şairdir. Bu da onun klasik bir şair olduğunun göstergesidir. Anadolu’nun en özgün şiirlerine sahiptir. Hem memleket sevdasının hem aşkın hem de prangaları eskittirecek kadar hasretin şairidir. Şiirleri anonim şarkılar gibi dillerdedir.( Akşam Erken İner Mapushaneye adlı şiirini Cem Karaca seslendirmiştir.)
Onun şiirleri çok benimsenmiştir ve ona “Anadolu’nun ozanı” unvanı verilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder