Herhangi bir Oğuz Atay kitabı okuyup kitabın kapağını kapattığınızda aklınızdaki mevcut çoğu soruya cevap bulmuş, tam bu duruma sevinecekken mevcut sorunlarınızdan çok daha fazlası ve niteliklileriyle hayatınıza devam etmeye çalışacaksınızdır. Oğuz Atay okuduktan sonraki durumunuzda kolaylıklar dilerim, sevgili Oğuz Atay okuyucuları!
Roman, öykü ve oyun yazarıdır. 12 Ekim 1934’te İnebolu’da dünyaya gelen nahif bir yazardır. İstabul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden mezun olmuştur. Öğretim üyesi olarak görev yapmış,1975’te doçent olarak “Topografya” adlı mesleki kitabı yazmıştır. Çeşitli gazete ve dergilerde makale/ söyleşi yayımlamıştır.
“Tutunamayanlar” adlı romanı ile “TRT Roman Ödülü” almıştır. Bu romanın yayımlanması önemli tartışmaları meydana getirmiştir. Tutunamayanlar ile Türk edebiyatında postmodern eser veren ilk yazardır. 43 yaşında hayata veda etmiştir.
Eserlerinde dünyaya kendini yabancı hissedenlerin sesi olmuştur. Eserlerinde mizah, eleştiri, ironi, ruhsal çözümlemeler, anlam arayışları, kimlik arayışları, düşsel gerçeklik, sorgulama/ toplumu sorgulama, korku, çaresizlik, yalnızlık, kendi kendini aşamama, varoluş sancıları, iç monolog karşımıza çıkmaktadır. Modern Türk insanının umutsuzluğunu en iyi yansıtan yazardır. İnsanın yapı olarak kusurlu olduğunu düşünür. İnsanın bu kusurları aşamaması onu çelişkili bir varlık yapmasının ve bu çelişkilerin, arada kalmaların insanı çok yorduğundan bahseder.
Yazarlık hayatı geç başlayıp erken sona ermiştir. “Tutunamayanlar”, “Tehlikeli Oyunlar”, “Bir Bilim Adamının Romanı”, “Korkuyu Beklerken” , “Oyunlarla Yaşayanlar” , “Günlük” , “Eylembilim” adlı eserleri vardır.
Anlaşılmayı beklemiş bir yazardır. “Ben buradayım sevgili okuyucum,sen neredesin acaba?” Diyerek seslenmiştir bizlere bir hikâyesinin sonunda. “Buradayız,sevgili Oğuz Atay”diyebilme temennisiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder