Ne Aramıştınız?

21 Mayıs 2018 Pazartesi

Nazi Almanyası'nda Bir Türk Kadın Ajan: Emine Adalet Pee!

Güzellikleriyle istihbarat teşkilatlarının başına bela olan dişi ajanlar pek az bilinse de, bir zamanlar Türkiye'nin de gözü pek cesaretli kadın ajanları mevcuttu. Bunlardan biri de Emine Adalet Pee'dir. Adalet Hanım 29 Şubat 1910'da İstanbul'da dünyaya gelir ve ortaokul yıllarında sahne ile tanışır. 14 yaşındayken Almanya'ya gider. Burada dansları ile hayranlık uyandıran bir sanatçı olur. Pee soyadını, amcasının eşinin kardeşi olan Henry Pee ile evliliği sonucu alır. 'Scala Revüsü'nde de görev alan Adalet Hanımın bir gece davetsiz misafirleri vardır. O gece 2 Nazi subayı Emine Adalet Pee'nin yanına gelerek Hitler'in propaganda subayı ve sağ kolu Goebbels'in kendisini görmek istediğini söylerler.
Adalet hanım bu söylem karşısında telaşlanmış hatta biraz da korkmuştur. Goebbels'in ihtişamlı malikanesine geldiklerinde ise çok iyi karşılanır. Goebbels, Pee'den Almanlar için casusluk yapmasını önerir. Hatta Amerika'ya gidip bir Türk dansözü kisvesi altında Amerikan istihbaratına sızmasını ister. Pee, Goebbels'e bu teklifini düşüneceğini söyleyerek malikaneden ayrılır. Ama o hiçbir zaman Almanlar için çalışmaz. 1942'ye kadar öğrendiği her şeyi anında Ankara'ya bildirir. 1942'de bir hava saldırısında kocasını kaybedince ülkesine dönmeye karar verir. Yeniden Almanya'ya döndüğünde, Hitler'in yaverlerinden Freglayr ile olan tanışıklığı sayesinde karargaha kadar girer. Artık O, Hitler'in hayranlıkla seyrettiği bir yıldız olarak tanınacaktır. Oysa Adalet Hanım onların sandığı gibi sadece sahne gösteri yapan bir kadın değil, cumhuriyetin ilk Milli İstihbarat Teşkilatı MAH (Milli Amale Hizmeti) için bilgi toplamakla görevli ajanlardan biridir. Pee, edindiği istihbarat sonucu Türkiye'nin viyana konsolosuna Almanların Paris'i işgal edeceklerini söyler. O zamanlar bu son derece önemli bir bilgidir zira henüz hiç kimse Almanya'nın Paris'i işgal cüreti gösterebileceğine inanmamaktadır. Tahir Tiyatrosunun Konya turnesinde Atatürk'le tanışır. Yıllar sonra ülkesine dönerek hayatına tiyatro ve sinema oyuncusu olarak devam eder. Üst düzey alkış ve başarı dolu hayatı 1985'te yalnızlık içinde Darülaceze'de son bulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder